Müzik aleti çalmayı öğrenmek için konservatuvar bitirmenize gerek yoktur. Ancak bu meşakkatli hobide ilerlemek, klarnetin ve türk müziğinin inceliklerini öğrenmek için tecrübeli bir eğitmene, hocaya ihtiyacınız olacaktır.
“Kendi başıma klarnet çalmayı öğrenebilir miyim?” diye düşünenler olabilir. Müzikal bir yeteneğiniz, başka enstrumanlarda tecrübeniz varsa, belirli bir seviyeye gelebilirsiniz. Bu seviye malesef ki sizin hayal ettiğiniz tınıları, sesleri, icrayı kapsamayacaktır. Yetenek her ne kadar önemli bir husus olsa da, doğru bilgi eşliğinde disiplinli çalışmak, çok daha fazla önem arz etmektedir.
Türk müziği icrasında genellikle sol klarnet kullanılır. Hüsnü Şenlendirici, Serkan Çağrı, Şükrü Tunar gibi virtüözlerin çaldıkları klarnet, sol klarnettir. Bu nefesli enstrumanı öğrenirken, Türk müziği nazariyatını da öğreniyor olmanız gerekmektedir. Yalnızca birkaç şarkı çalarak “ben klarnet çalıyorum” diyemeyiz. Makam, usûl, nota, taksim çalışmaları derslerin genel konu başlıklarıdır. Klarnet teknikleri, koma sesleri, eser yorumlamaları, nağmeler/süslemeler vb. konuları da müfredatınız içerisinde görüyor olmalı ve derslerin gidişatı kesinlikle “kişiye özel” olmalıdır.
Enstruman öğretiminin temelinde usta-çırak ilişkisi yatar. Türk müziği enstrumanlarında bu durum daha belirgindir. Ders alacağınız kişinin hem iyi bir müzisyen, hem de iyi bir eğitmen olması şarttır. Hocanızın çalımını dinlerken sesleri duyacak, makamları hissedecek ve sürekli olarak profesyonel tınılara maruz kalacaksınız. Yeteneğin yetersiz kaldığı, saf bilgiye ihtiyaç duyacağınız birçok teknik konuda eğitmeniniz sizi bilgilendirecek, bu sayede dinlediğiniz melodiler anlam kazanacaktır. Zaman içerisinde tüm bu öğrendiklerinizi siz de sazınızda (enstrumanınızda) yapmaya başlayacaksınız. Klarnetle kaç tane şarkı çaldığınız, kaç tane taksim yaptığınız önemli değildir. Mühim olan klarnetinizden blok flüt vari sesler yerine tavırlı, hissiyatlı sesler çıkmasıdır.